google-site-verification=XtKKqRbJ9gM24tDGa91M0fp6DO8xwwqhZOI4iSwZUMk Mylife Psikolojik Danismanlik ve Koçluk - Psikolog, Pedagog, Terapist
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/mylifepsikoloji
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905447243650
  • https://www.twitter.com/mylifepsikoloji
  • https://www.instagram.com/mylifepsikoloji
Üyelik Girişi
Ziyaretçiler
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam4
Toplam Ziyaret1103989
Ürün ve Hizmetler
Site Haritası
Anket
Hangi Koçluk Hizmetine İhtiyaç Duyuyorsunuz?
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Sabiha IŞIK 05301221102
sabihaisik@outlook.com
ÇİFT TERAPİSİ
22/03/2022

ÇİFT TERAPİSİ

Çift terapisi, evli ya da sevgili ilişkisi devam eden çiftlerin birlikte katıldığı psikoterapi sürecidir. Bireysel psikoterapiden farklı olarak çift terapsinde çift ilişkisi çalışılır. Bireysel sorunlar da tabii ki çift terapisinde gündemimiz olabilir ama odak noktası çift ilişkisidir. Çift terapisi ve evlilik terapisi aynıdır. Evli olan çiftlere evlilik terapisi de denebilmektedir.

Çiftler terapiye ne zaman başvururlar?

Çiftlerin terapiye başvuru zamanları genelde bir tarafın çok yorulduğu, artık dayanamadığı ve hadi terapiye gidelim diye uğraştığı, vazgeçme eşiği öncesi oluyor. Bu dönemlerde son raddede ilişkiyi toparlamak tabii biraz zor oluyor. Çiftler bazı problemlerini çözemiyorlar. İki taraf da “biz bu sorunu çözemiyoruz, terapiste gidelim” demeye başlarlar. Özellikle ilk 5 sene boşanmaların daha sık olduğu kritik yıllarda çiftin yeni sisteme yeni yaşam tarzına alışma döneminde başvuruların daha sık olduğunu söyleyebiliriz. Ailelerin devreye giriyor olması, geniş aile, kök aile bilincini oturtmaya çalışmaları, çiftin birlikte yaşama sürecine alışmaya çalışması, bazen çocuktan sonraki dönem evlilikte çıkan problemlerle değişik dönemlerde başvuruda bulunabiliyorlar.

Çift terapisine başvuru sebepleri nelerdir?

Genelde ilişkide iletişim problemleri, çiftlerin beklentilerinin uyuşmaması, aldatma sonucu boşanma sürecinde terapiye gidelim son kez deneyelim düşüncesi, “objektif bir göze ihtiyacımız var hangimiz haklıyız? Diye terapisti hakem olarak gören çiftler de var. Bazen çok büyük bir problem yaşanmasa da daha kaliteli yaşamak, birbirlerini tanımak amacıyla da başvurular gelebiliyor.

Çift terapisi nasıl faydalı oluyor?

Çift terapisinde çiftin problemine odaklanıyoruz. İki kişi bir araya geldiğinde bir takım problemler ortaya çıkmaya başlıyor. İki farklı insan, düşünceleri farklı, tabii ki ortak yönleri var ama uzlaşamadıkları bir çok nokta oluyor. Çift terapisinde daha çok şunun üzerinde duruyoruz “bizim problemlerimiz ne? Biz bu problemlere nasıl katkıda bulunuyoruz?”. Önemli olan iki tarafın gerçek problemi birbirlerinin gözlerinden anlıyor olmaları gerekiyor. Biri için “yeterli zaman ayırmıyor?” diğeri “çok dırdır etmesi”. Önce problemin netleştirilmesini sağlıyoruz. Problem netleştikten sonra bunlarla çalışmaya başlamak çok daha kolay oluyor. Problem netleşince çiftler inanılmaz yaratıcı çözüm üretebiliyorlar. Yaşadığımız sıkıntıların nedenlerini fark ediyor olmak aslında çiftlerin yakınlaşmasını da sağlıyor. Çünkü şu bir gerçek, sürekli çatışma halinde olduğumuzda biz çatışmadan kaçmak isteriz ve kaçıp uzaklaştıkça istenmeyen problemler daha çok artmaya başlar ve ihtiyaçlarımız karşılanmamaya başlar. İhtyaçlarımız karşılanmadığında ise biz kendimizi, sevilmeyen, değersiz, önemsiz gibi hissetmeye başıyoruz. İhtiyaçlar, ihtiyaçların altındaki nedenleri araştırıyoruz. Problem çok yakınımızdayken bunu göremiyoruz ama terapi ile biraz uzaklaştırmaya başladığımızda çiftler problemleri daha rahat konuşabiliyor. Psikoterapi çiftlerin birbirlerini anlamaları için bir alan açmış oluyor.

Psikoterapi için eşimi nasıl ikna edebilirim?

Bazen çiftlerden biri terapi taraftarıyken diğeri buna çok ılımlı bakmıyor. Bazen tarafların birinin ihtiyaçları daha yoğun olabiliyor. Bu ihtiyaçla birlikte artık çok kırılmaya, darılmaya başlıyor ve umutsuzluğa kapılıyor. Öyle bir durumda bazen çiftlerden gelmeyen birini telefonla da davet edebiliyoruz. Ancak çiftlerden biri ısrarlı şekilde bende problem yok katılmayacağım diyorsa o zaman bir kişi ile de çalışabiliyoruz. Biz gelmek isteyen kişiyle terapiyi başlattığımızda zaten zamanla olumlu bir değişim oluşmaya başlıyor. Diğer eş davranış değişikliklerini görüyor. Bir taraf sistemi değiştirip farklı davrandığında doğal olarak diğer eş de eskisi gibi davranmıyor. Tabii ki tercihimiz eşlerin birlikte katılması ama böyle bir ihtimal yoksa tek kişiyle başlayabiliyoruz. Bunun sonunda zaten diğer eş de katılmaya gönüllü oluyor.

Genellikle erkeklerde kaygı olduğunu görüyoruz. Terapiye geldiğinde özellikle problem aldatma, kişinin ailesi olduğunda onu suçlayacağız zannediyor. Halbuki ilk seansa geldikten sonra çiftler rahatlıyor. Çünkü biz problemde kim haklı kim haksız kısmıyla ilgilenmiyoruz. Daha çok bu problem neden oluşmuş kısmına bakıyoruz.

Ne tür bir problem yaşarsak yaşayalım, sorun ne olursa olsun benim çiftlerin fark etmelerini istediğim konu şu: bu probleme kendi katkım ne? Çünkü değiştirebileceğimiz tek şey aslında kendimiz ile ilgili olan problem. Problemi karşı tarafta bulmak, görmek, neyi yanlış yaptığını görmek daha kolay oluyor ama ilişkide onu değiştiremiyoruz o yüzden öncelikle benim bu probleme nasıl bir katkım vara odaklanmanızın iyi olacağını düşünüyorum.

Çiftlerin ilişkinin en başında yaşadıklarının değişmemesi beklentisi yani önceden romantiktin, önceden kibardın, şimdi ilgilenmiyorsun gibi olmayacak beklentilere girmesi yine problem haline gelebiliyor. İlk baştaki gibi olmasına imkan yok. Her şey değişir. Çevre değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor yaş ile birlike. İlişkilerin de belirli bir dönemleri vardır. Bu tarz beklentilerin gerçekçi olmadığını hatırlamamız gerekiyor.

Diğer önemli nokta ise sağlıklı ilişki için problemlerin üstünün örtülmüyor olması önemli. Çözüm bulunamasa dahi problemleri konuşmak bir noktada iletişim kurmaktır.

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK



147 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Antisosyal Kişilik Bozukluğu - 28/06/2022
Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve m
Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç'ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç konuda
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
İstediğini ağlayarak yaptırmaya çalışan çocuğa nasıl davranmalıyız? Ödül ve pekiştireç yöntemi nası - 24/05/2022
Bebek doğduğu andan itibaren ağlamaya başlar. Konuşamadığı için acıktığında, bir yeri ağrıdığında, tuvaleti geldiğinde, herhangi bir rahatsızlık durumu yaşadığında kendini başka türlü ifade edemeyeceği için ağlar. Ağladığında anne gider ve bir soru
 Devamı