google-site-verification=XtKKqRbJ9gM24tDGa91M0fp6DO8xwwqhZOI4iSwZUMk Mylife Psikolojik Danismanlik ve Koçluk - Psikolog, Pedagog, Terapist
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/mylifepsikoloji
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905447243650
  • https://www.twitter.com/mylifepsikoloji
  • https://www.instagram.com/mylifepsikoloji
Üyelik Girişi
Ziyaretçiler
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam55
Toplam Ziyaret1105145
Ürün ve Hizmetler
Site Haritası
Anket
Hangi Koçluk Hizmetine İhtiyaç Duyuyorsunuz?
Takvim
Uzman Klinik Psikolog Sabiha IŞIK 05301221102
sabihaisik@outlook.com
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
28/06/2022

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Sosyopati ya da psikopati olarak da adlandırılan antisosyal kişilik bozukluğu genel anlamda diğer kişilerin haklarına karşı umursamazlık ve ihlal halidir. Çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eder. Hilekarlık ve manipülasyon en çok kullandıkları silahlarıdır. Bireye tanı koymak için birtakım deliller ve 15 yaş öncesi davranış bozukluğu teşhisi alması önemlidir. Merhamet ve suçluluk duyguları ya çok azdır ya da hiç yoktur.

Anti Sosyal kişilik bozukluğu nedenleri hala araştırılmakla birlikte çevresel etkilerin genetik faktörlerden daha etkili olduğu görülmektedir. Erkeklerde kadınlardan 3 kat fazla görülür.

Anti sosyal kişilik bozukluğuna 18 yaşından önce net bir şekilde tanı koyulamamakla birlikte genellikle bu çocuklara davranış bozukluğu karşı gelme bozukluğu teşhisi koyulur.

Özellikle bu bozukluğa sahip çocuklarda öfke patlamaları, hayvanlara karşı zalimce davranışlar, çevresindekilere özellikle arkadaşlarına karşı zorbalık gibi davranışlar gözlemleniyor. Yetişkinlikte ise sonuçlar hem kişi hem de çevresindekiler için çok daha yıkıcı olabiliyor. Çünkü bu kişiler tehlikeli aktivitelere daha rahat girişebiliyor. Suça karışma oranları çok daha yüksek ve çoğunlukla zarar verdikten sonra pişmanlık belirtisi bile göstermiyorlar. Antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar sosyal normlara uyamadığı ve başkalarının haklarına duyarsız olduğu için sık sık yasaları ihlal ederler. Bu kişiler çoğunlukla fevri hareket ederler ve eylemlerinin sonuçlarını düşünmezler. Çok agresiflerdir ve bu agresiflik sık sık şiddetle sonuçlanır. Tüm kişilik bozukluğu türleri gibi başkaları ile empati kurmakta çok zorlanırlar. Başkalarının düşünceleri, duyguları ve isteklerine duyarsız olma sonucunda başkalarının haklarını göz ardı eder ve umursamazlar. Neden oldukları zarar sonrasında asla pişmanlık duymazlar. Başkaları ile ilişki kurmakta çok zorlanırlar ve kendi çocuklarına karşı zorbalık veya umursamazlık gösterirler. Kendi çıkarları için çok sık yalan söylerler ve başkalarını aldatmaya çalışırlar.

DSM tanı kriterlerine göre tanı için, aşağıdakilerden en az üçünün bir kişide toplanması gerekir:

-Sürekli gözaltına alınmayı gerektiren fiilleri işlemek suretiyle belirlenmiş, hukuka uygun davranışları tespit eden sosyal kurallara uymamak,

-Sürekli yalan söylemek, takma isimler kullanmak veya kişisel çıkar veya zevk için diğer insanları kandırmak fiilleri ile belirlenen hilekârlık,

-Ani tepki gösterme veya geleceği planlayamamak,

-Sürekli fiziksel dövüşmeler ve saldırılar ile belirlenen sinirlilik ve saldırganlık,

-Kendisinin veya başkalarının emniyetini ihmal etmek ve umursamamak,

-Aynı işte uzun süre çalışma veya parasal yükümlülüklerini yerine getirmede sürekli başarısızlık ve sorumsuzluk,

-Başka bir kimseye zarar verme, kötü davranma veya malını çalma konusunda umursamazlık veya bu fiilleri mantıklılaştırma merhametsizliği.

Bu kişiler genellikle kişilik bozukluklarından haberdar değildirler ve psikoloğa gelme süreçleri çevresinin ya da yasaların zorlaması ile olur.  Uygun bir psikoterapi bu kişilerin daha uyumlu ve kontrollü olmalarını sağlayabilmektedir. 

Klinik Psikolog Sabiha IŞIK

 

 



530 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Terk Edilme ve Ayrılık Korkusu - 24/06/2022
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin’ e benzer aşıkların reddedilme ve terkedilme öyküleri mitolojde yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bütün hayatını sevgiliye adayan erkek ve kadın mitleri ile doludur masallar ve efsaneler. Analitik psikolojinin
Göç'ün Psikolojisi ve Sosyolojisi - 21/06/2022
Uluslararası göç; bir ülkeden bir ülkeye belirli bir süre yaşamak için taşınmak olarak adlandırabiliriz. Göç konusunu sebeplerine göre ayıracak olursak eğer; 1) ekonomik göç yani iş için göç edenler: Eskiden Avrupa mavi yakalı göçmen ararken
Bağlanma türleri ve insan ilişkilerine etkisi - 17/06/2022
Bağlanma; çocukların küçük yaşta anne veya bakım veren diğer kişi ile kurduğu bağdır. Bebekler küçük yaşlarda bakım veren kişinin ya da annenin her zaman ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, güvenli olarak bir psikolojik yapı geliştirdiklerinde onlar
Otizm nedir? - 10/06/2022
Yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altında otizm, asperger sendromu, çocuğun dezintegratif bozukluğu (Heller sendromu), başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk yer alır. Otizm belirtileri nelerdir? Otistik çocukları üç konuda
Kardeşler arası yaş farkı ne kadar olmalıdır? - 07/06/2022
En sık sorulan sorulardan biri ne zaman ikinci çocuğu yapmalıyım? Kardeşler arası yaş farkı ideali kaç olmalıdır? Bu yazımda bunlara detaylıca değineceğim. Yaş farkına karar verirken değerlendirilecek konular; anne baba, anne baba ilişkisi, çocuğu
Çocuklarda konuşma geriliği, konuşma gecikmesi - 03/06/2022
Konuşma bir öğrenme ve iletişim biçimidir. Bebekler etrafındaki olayları gözlemleyerek, cisimlerin isimlerini duyarak zamanla konuşmaya başlarlar. Çocuk beyni ilk üç yaş içerisinde öğrenme ve taklit etmeye çok açıktır. Çok kolay öğrenir ve
Çocuklara “Hayır”ı Öğretmek, Çocuklara Hayır Diyebilmek - 31/05/2022
Ne zaman çocuklara “hayır” diyoruz? Ne zaman “dur” diyoruz? Acaba bu hayır’lar bizim hayır’larımız mı yoksa olması gereken hayır’lar mı? Çocukların cezalandırılmaları ile ilgili süreçlerde bazen hayır diyerek, ses tonumuzu da arttırarak yapmaması g
İstediğini ağlayarak yaptırmaya çalışan çocuğa nasıl davranmalıyız? Ödül ve pekiştireç yöntemi nası - 24/05/2022
Bebek doğduğu andan itibaren ağlamaya başlar. Konuşamadığı için acıktığında, bir yeri ağrıdığında, tuvaleti geldiğinde, herhangi bir rahatsızlık durumu yaşadığında kendini başka türlü ifade edemeyeceği için ağlar. Ağladığında anne gider ve bir soru
Evliliklerde ve ilişkilerde geçmişe takılıp kalmaktan nasıl kurtulursunuz? - 10/05/2022
Bir insan neden geçmişe takılıp kalır? İçinde bir kızgınlık olabilir, söyleyemedikleri olabilir. Yani içeride işlenememiş, dile getirilememiş duygular, istekler ve ihtiyaçlar olabilir. Aslında kişinin istediği sürekli geçmişe takılıp kalmak değil, e
 Devamı